top of page

Çeviri Editörlüğünü Yaptığım Kitaplar-4

Psikoterapi ve Danışmanlıkta Etik: Uygulama için bir Klavuz, 4. Baskı.

 

Pope, K.S. & Vasquez, M.J.T.

 

Çeviri Editörleri: Mehin Akhun, Yeşim Korkut, İhsan Dağ

 

Çevirenler: Şebnem Tunay Akan, Mehin Akhun, Petek Batum, Zehra Çakır, Serap Piri Erbaş, Manolya Haselden, Meltem Çiğdem Kirazlı, Sevginar Vatan 
 

Türk Psikologlar Derneği Yayınları, No: 44.

2016

 



İÇİNDEKİLER

 

Bölüm 1.  Şimdi Ne Yapacağım? 
Bölüm 2.  Günlük Yaşamda Etik  
Bölüm 3.  Etik ve Eleştirel Düşünce 
Bölüm 4.  Güven, Güç ve Hastayı Gözetmek  
Bölüm 5.  Dijital Dünyada Terapi: Yeni Teknolojilerin Etik Güçlükleri  
Bölüm 6.  Yetkinlik ve Bir İnsan Olarak Terapist  
Bölüm 7.  Kendine Özen İçin Stratejiler Geliştirmek  
Bölüm 8.  Meslekî Bir Vasiyet Geliştirmek 
Bölüm 9.  Bağlam İçinde Yönetmelikler ve Şikâyetler: Tarihsel, Görgül ve İstatistiksel Temeller  
Bölüm 10. Etik, Çalışma Ehliyeti veya Görevin Kötüye Kullanımı ile İlgili 
Şikâyetlere Yanıt Vermek  
Bölüm 11. Etik Karar Verme Adımları  
Bölüm 12. Farklı Çıkarımlar: Psikolog Gözetiminde Tutuklu Sorgulama 
Tartışmaları  
Bölüm 13. Başlangıçlar ve Bitişler, Yokluk ve Erişim  
Bölüm 14. Bilgilendirilmiş Onam ve Bilgilendirilmiş Red  
Bölüm 15. Değerlendirme, Test Uygulama ve Tanı Koyma 
Bölüm 16. Danışanlarla Cinsel İlişki  
Bölüm 17. Cinsel Olmayan Çoklu İlişliler ve Diğer Sınır Konuları  
Bölüm 18. Kültür, Bağlam ve Bireysel Farklılıklar 
Bölüm 19. Gizlilik  
Bölüm 20. İntihar Riskini Fark Etme, Değerlendirme ve Ele Alma 
Bölüm 21. Süpervizyon  
Ekler 
Amerikan Psikologlar Derneği: Psikologların Etik İlkeleri ve 
Yönetmeliği 2010 Değişiklikleriyle  
Psikologlar İçin Kanada Etik Yönetmeliği  
Değerlendirme, Terapi, Psikolojik Danışmanlık ve Adli Uygulamalarda 
Uygulama Yönergeleri ve Etik Yönetmelikler  
Kaynaklar 
Yazarlar Hakkında  
İsim İndeksi 
Konu İndeksi 
                                                                                                 

ÇEVİRİ EDİTÖRLERİNİN ÖNSÖZÜ


Tüm dünyada psikoloji etiği konusundaki önemli eserleri ve tüm yazılarında hissedilen hümanist yaklaşımı ile tanınan Kenneth Pope ve yakın dönem APA başkanlığı yapmış bir klinik psikolog olan Melba Vasquez tarafından yazılmış olan “Psikoterapi ve Danışmanlıkta Etik: Uygulama İçin Bir Kılavuz” adlı kitabın çevirisini tamamlamış ve uzun, zor bir yolculuk sonunda kitabı yayına hazırlamış bulunuyoruz. Uygulamada karşımıza çıkabilecek, zaman zaman hepimizi düşündüren, zorlayan, hatta çaresiz bırakan durumları büyük bir incelikle ele almakta olan bu kitap, bize bilgi sağlamakta, canlı klinik örneklerle bu bilgiyi desteklemekte ama en önemlisi zihinde belli sorular yaratarak okuyucuyu daha da esnek ve zengin bir bakış açısına davet etmektedir.

 

Doktora düzeyi etik dersi kapsamında, kitabın çeviri çalışmasına 2008 yılında başladığımızda, çok daha kısa bir zamanda tamamlanmasını hedeflemiştik. Ancak, ilk çevirilerin iyileştirilmesi için defalarca üzerinden geçilmesi ve editörler tarafından gözden geçirilmesi teknik olarak bittiğinde, kitabın bazı temel yenilikler içeren bir üst baskısının (4. baskı, 2011) çıktığını ve yayınevinin bizden bu baskının çevirisini yapmamızı talep ettiğini öğrendik. Eskiden 18 bölüm varken, kitap şimdi 21 bölüm içeriyordu. Üçüncü baskıya ciddi ekleme ve çıkarmalar yapılmıştı; bazı bölümlerin kitaptaki yerleri değişmişti. Diğer taraftan kitap büyük ölçüde hazırdı ve çeviri ekibi çok emek sarf etmişti. Bu yüzden, hayli güç bir yolu seçtik. Kitabın her bölümünün, yeni versiyonu, bölüm çevirmenleri tarafından tekrar çevrildi. Yeni eklenen bölümler de ilk kez çevrildi. Bizler de çeviri editörleri olarak, kitabı baştan sona tekrardan gözden geçirdik ve yayına hazırladık.

 

“Psikoterapi ve Danışmanlıkta Etik: Uygulama İçin Bir Kılavuz”, her biri sürükleyici bir dille anlatılmış ve psikoterapi, psikolojik danışma hizmetleri veren terapistlerin sıkça karşılaştığı önemli sorunları derinlemesine ele alan 21 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm “Şimdi Ne Yapacağım” başlığını taşır. Psikoterapi esnasında etik ikilemlerle karşılaşan uzmanlara herkesin zor durumlarla karşılaşabileceği, önemli olanın kendimize doğru sorular sormak olduğu etik farkındalık süreçlerine değinilerek anlatılır. Kitap ilk kısımlarda etik anlayışın, meslekî sorumluluklarımızın olduğunu kabul etmek olduğu anlayışını vurgular. Hangi durumlar bizleri etik olmayan şekilde davranmaya ve inkâra itebilir sorusu ele alınır. Yazarlar etik söz konusu olduğunda “ansiklopedik” bir yaklaşım yerine hangi temel varsayımlar ile kitaptaki konulara yaklaştıklarını bize anlatırlar. Çeşitli vaka örneklerinin üzerinden okuyucu karşılaşabileceği durumlar hakkında yazarlarla birlikte rahatlıkla düşünmeye başlar; bu vakalar üzerinde düşünmek, sorular sormak ve o soruların üzerinde etik bakış açımızı keskinleştirmek süreci tüm kitap boyunca devam eder. Üçüncü bölüm, eleştirel düşünmeye ayrılmıştır; yargılama, muhakeme, dil ve gerekçelerdeki ortak sorunları gözden geçirmektedir. Yargımızı neler etkileyebilmektedir? Bizleri etik çıkmazlara sürükleyen ne tür “mantık” hataları yapmaktayız? Dördüncü bölüm, güven, güç ve özen kavramları başlığı altında terapist-hasta arasındaki benzersiz ilişkiye merceğini yaklaştırır ve bu özellikler çerçevesinde Etik sorumluluklarımızı ele alır. Beşinci bölüm, “Dijital Dünyada Terapi” başlığını taşır ve yeni teknolojilerin bize sunduğu etik güçlükleri anlatır. Teknoloji, hastalarımızla iletişim kurmak için iyi takip etmemiz gereken yeni yollar, imkânlar yaratırken beraberinde pek çok riski de getirmektedir. Bir sonraki bölüm çok önemli bir etik gerekirliği, yetkinlik konusunu inceler. Yazarlar görünürde zihinsel yetkinlik ile terapi için duygusal yetkinlik özellikleri arasında bir ayrım yapmaktadır. Bu ayrım önemlidir, zira kişinin kendini tanıması, kendisini etkileyen duygusal süreçleri fark edebilmesi ihlâl olgularını engelleyebilecek önemli faktörlerdendir.

Yedinci bölüm kendimize özen ve sorumluluğumuz temasını gündemimize getirmektedir. Meslekî karar ve davranışlarımız etik farkındalığımızın artması ile paralel olarak gelişmektedir. Ancak bizler kendimize özen göstermediğimiz durumlarda, örneğin tükenmişlik içindeysek, kendimiz yaşamdan zevk almıyorsak, acaba bu sorumluluğu başkalarına ne kadar gösterebiliriz? Yazarlar bu bölümde bu konular üzerinde bizi düşünmeye davet ederler. Sekizinci bölüm, çoğu zaman en tecrübeli psikoterapistlerin bile adeta ölümsüzlermişcesine ihmal edebildikleri, son derece önemli bir konuyu okuyucu ile tartışmaktadır: Bir terapist sadece hayatta iken ya da sağlıklıyken değil, hastalığında ya da vefatından sonra bile hâlâ hastalarından sorumludur! Bu çıkış noktasından hareketle meslekî vasiyet nedir ve nasıl hazırlanır konusu büyük bir incelikle ele alınmaktadır. 

Dokuzuncu bölüm yönetmeliklere, şikâyetlere, bir bağlam çerçevesinde yaklaşmaktadır ve karşılaştırmalar yaparak çeşitli araştırmaların bulguları üzerinden bu konuyu incelemektedir. Onuncu bölüm, tatsız bir konuyu, kişi hakkında bir şikâyet olduğunda, neler yapılabileceğini, kişinin kendisine soracağı yardımcı olacak soruları, atılabilecek doğru adımları ele almaktadır. On birinci bölüm, etik denilince, onun en önemli yapı taşı olan ve gerek etik konulu derslerde, gerekse kliniklerde, uygulamada hepimiz için vazgeçilmez etik karar verme sürecine odaklanmaktadır ve bu süreç adım adım tanımlanmaktadır. On ikinci bölüm kitaba bu baskıda yeni eklenmiştir ve kitabın belki de en çarpıcı bölümlerinden biridir. “Farklı Çıkarımlar” başlığını taşıyan bölüm Amerikan Psikologlar Birliğini (APA ) son 10 yılda ciddi biçimde meşgul eden çok önemli bir konuyu ele almaktadır. Tutuklu sorgulamalarında psikologlar yer alabilirler mi? Askeri ortamlarda, orduda görev yapan psikologlar sadece kendi etik yönetmeliklerine sadık hareket edebilirler mi? Etik yönetmelik ile verilen emirler ve olan bitenler çelişirse ne yapılabilir? Kitabın yazarları bu hassas konuya iki farklı ve farklılığına rağmen etik yaklaşımı son derece zarif bir tartışma eşliğinde bize sunmaktadırlar. Bu bölüm ülkemizde de yankı bulmuş olan bu konuya, gerçekten etik, özenli, farklı görüşlere saygılı biçimde nasıl yaklaşılabilir konusunda olağanüstü bir yaklaşımı sergilemektedir. Bölüm on üç, terapinin başlangıç ve bitiş süreçlerinde ya da terapist çeşitli sebeplerle ulaşılamaz olduğunda, hastaya ne tür bilgilendirmelerin yapılabileceğini etraflıca ele alarak gündemimize getirmektedir. On dördüncü bölüm hastalarımızın yapılan çalışmalara dair bilgilendirmelerinin önemi üzerinedir. Onlardan bilgilendirilmiş onam nasıl alınır? Nelere dikkat edilerek bu yapılabilir; alınmadığında neler olabilir konuları ele alınır.

Değerlendirme, test uygulama ve tanı koyma ile ilgili olan on beşinci bölüm, psikolojik değerlendirmelerin danışanlarımız ve onların hayatları üzerinde nasıl büyük etkiler yapabildiğini anlatır. Bu çalışmalar esnasında bir klinisyenin nelere dikkat etmesi gerektiğini, elde edilen verilerin korunması ve paylaşımına dair incelikleri ele alan çok önemli bir kısımdır. On altıncı bölüm, çok önemli bir etik ihlali, danışanlarla cinsel ilişki konusunu büyük bir özenle dikkatimize sunmaktadır: Araştırma bulguları bu sorun hakkında ne söylemektedir; terapistleri bu duruma sürükleyen faktörler nelerdir ve danışanlar bu süreçten neden ve nasıl zarar görürler? Bu bölümle bir anlamda yakından ilgili on yedinci bölüm ise, cinsel olmayan çoklu ilişkileri ve sınır ihlallerini ele almaktadır. Meslekî sınırları korumak üzerine son derece düşündürücü bir bölümdür. Kültür, bağlam ve bireysel farklılıklar hem çalış- tığımız kişileri kavramada, hem de kendimizi gözden geçirmede ihmal edilmemesi gereken kavramlardır ve on sekizinci bölümün konusudur. Bunların nasıl olup da klinik süreçte ve değerlendirmelerde bize etik ikilemler getirebileceği konusu ele alınır. On dokuzuncu bölüm, gizlilik ilkesini ve biz hiç fark etmeden kolayca gizlilik ihlaline yol açabilecek faktörleri, durumları olağanüstü bir dille tartışmaktadır: Konsültasyonlar, aile terapileri, grup terapilerinde iken, gizliliğin nasıl korunacağına dair yeterince kafa yoruyor ve önlem alıyor muyuz? Bu önlemler neler olabilir? Yirminci bölüm, kitabın en sarsıcı kısımlarından birisidir ve hepimizi kaygılandıracak bir konuyu, hastamızın intihar riskini ele almakta; bu tür hastalarla çalışan psikoterapistle- re dikkat etmeleri gereken son derece önemli bazı ipuçları sunmaktadır. Son bölüm ise terapi eğitimlerinin vazgeçilmezi olan süpervizyon konusunu, süpervizyon verenle alan arasındaki ilişkiye, bu ilişkinin sınırlarına ışık tutmaktadır.

 

Bu temel bölümlerin yanı sıra ayrıca yazarlar, okuyucu için yararlı olabileceğini düşündükleri bazı önemli metinleri de kitabın sonuna eklemişlerdir. Bu bölümlerin çoğu Türkiye için çok gerekli olmadığı için Türkçeye çevrilmemiş; İngilizce olarak veya link bilgisi olarak ekte bırakılmışlardır.

 

Ülkemizde, Psikoloji Etiği konusunda Türkçe yayın sıkıntısı olduğundan, bu kitabın hem kliniklerde, danışma merkezlerinde çalışan psikologlar ve ruh sağlığı uzmanları için hem de üniversitelerde bir başvuru kaynağı olarak büyük bir boşluğu dolduracağını ümit ediyoruz. Bilindiği gibi psikoloji etiği konusunda Türkiye’de son 10 yıl içerisinde büyük bir gelişme kaydedilmiştir. Ülke koşullarına göre hazırlanan, ama Avrupa Psikologlar Birliği standartları ile uyumlu bir Etik Yönetmelik ve onu tamamlayan bir Etik Süreç Yönetmeliği bu sürecin ilk basamakları olarak düşünülmüştür. Hayli emek verilen bir süreç sonrasında 2004 yılında TPD Etik Yönetmeliğimiz1 ve TPD Etik Süreç Yönetmeliğimiz2 kabul edilmiştir.

 

Daha sonra Türk Psikologlar Derneği bünyesinde EFPA ve APA’dan gelen eğitimcilerle çalışmalar yapılmış ve olguların sistemli değerlendirilebilmesi için bir alt yapı hazırlanmıştır. Ancak, önemli olan sadece bu verimli çalışmaların gerçekleşmesi değil; psikoloji etiğinin, tüm meslektaşlar tarafından benimsenmesidir. Karşılaşılan olguları, yapılan çalışmaları içselleştirmiş bir etik anlayış ile ele alma alışkanlığının geniş gruplar tarafından benimsenmesi halinde bu başarılı adımlar daha derin bir anlam kazanacaktır. Bunu yapabilmenin bir yolu Dernek içinde verilebilecek etik eğitimleridir; ancak ne yazık ki dernek çatısı altında yapılan eğitimler istenilen sayıda kişiye ulaşmamızı sağlamamaktadır. Herkesin kolaylıkla erişebileceği, okuyabileceği Türkçe etik kitaplarının yokluğu da etiğin yaygınlaştırılması ve benimsenmesi için yapılan çalışmalarda bizleri zorlamakta idi. Bu kitabın bu anlamda karşılaştıkları etik ikilemler karşısında zorlanan meslektaşlarımız için çok yararlı bir kaynak olacağı kanaatindeyiz.

 

Bu kitabın çeviri editörleri olan bizler psikoloji etiğinin gelecek nesillerce benimsenmesi açısından öğrencilerin kitap veya çeviri projelerinde yer almasını çok önemsiyoruz. Bu anlamda yakın zamanda Derneğimiz için ve Etik çalışmalara katkı amacıyla hazırlanan 2 proje vardır. Psikologlar için Etik Öğretim El Kitabı (Korkut, 2014) ve ilişiğindeki CD deki filmlerde yer alan Psikoloji lisans ve yüksek lisans öğrencileri kalıcı bir çalışmaya katkıda bulunmuşlardır.

 

Elinizdeki bu değerli kitabın çevirisinde ise Hacettepe Üniversitesi Klinik Psikoloji doktora öğrencileri büyük bir özveri ile çalışmışlardır. Çeviren çok sayıda kişi olduğu için, olabildiğince ortak bir dil yaratmak ve bir bütünlük sağlamak amacıyla çeviriler etik konusunda çalışan bizlerden oluşan çeviri editörleri grubu tarafından gözden geçirilmiştir. Sonuç itibariyle ortaya çıkan tüm bu eserlerin, genç neslin benimsediği üretiminin, yaygınlaştırılmasının bir parçası olduğu bir etik sürecini yan- sıtması en büyük arzumuzdur.

Kitabın basımı öncesinde dizgi hatalarını kontrol eden Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlileri Zehra Çakır, Gamze Şen, Burçin Akın, Yasemin Oruçlular ve Nuray Mustafaoğlu’na çok teşekkür ediyoruz.

 

Çok zevkle okunan ve uygulamada pek çok kişiye ışık tutacak, yol gösterecek bu kitabı, hayli uzun bir yol kat ederek okuyucuya hazırlamaktan ve nihayet sizlerle paylaşabilmekten büyük memnuniyet duymaktayız.

 

Mehin Akhun, Dr.
Klinik Psikolog


Yeşim Korkut, Prof. Dr.
2007-2011Dönemi TPD İstanbul Şube Etik Kurul Üyesi
Acıbadem Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı
Klinik Psikolog
TPD Genel Merkez Etik Kurul Başkanı
EFPA Ethics Board Üyesi

 

 

İhsan Dağ, Prof. Dr.
Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı
Klinik Psikolog
TPD Genel Merkez ilk dönem (2002-2004) Etik Kurul Başkanı


Sonraki Kitap

bottom of page